23 Ocak 2018

52/3: Daha sık yapsam dediğiniz 5 şey...



Aslında o kadar çok yapmak istediğim şeyler var ki...
Ama hangisini ne zaman, hangi ara yapacağıma karar veremediğimden başlayamıyorum :D
Daha doğrusu vakit bulamıyorum.
Oysa ki yaparım diyip aldığım o kadar çok malzemem var ki evde anlatamam.
 Ama bunlara nazaran özellikle yapsam dediğim 5 şeyi aşağıda paylaşıyorum.


1-Ailemle ve yeğenlerimle daha çok vakit geçirsem...


Ailemin ve yeğenlerimin yeri her zaman ayrıdır.
Her şeyden önce gelirler.
Sanki onların yanında ayrı huzurluyum.
Bir başka mutluyum.
İyi ki varlar.


2- Sevdiceğim ve can dostlarımla daha çok yerler keşfetmek...


Mesela hep gezsek. 
Hatta işimiz gezmek olsa. 
Ne kadar güzel olurdu değil mi? 
Ama öyle tek başına değil sevdiğin insanlarla. 
Gezmekten yorulsak. 
Görmek istediğimiz yerler için tartışsak.
Bence çok güzel olurdu...


3- Daha çok pasta yapsam...


Bacımcan ile yıllar önce aldığımız bir karar ile butik pastacılık işine koyulduk.
O bir süre sonra bıraktı. 
Ben ise 2 günlük kursa giderek bu işi daha çok sevdim.
Sipariş üzerine pastalar, kurabiyeler, nikah şekerleri vb. işler yapıyorum. 
Sizlerde takip etmek isterseniz eğer linki aşağıda paylaşıyor olacağım...

4- Sürekli üretsem, hiç boş oturmasam...


Boş oturunca sıkılan bir insanım...
Sürekli üretmek benim işim galiba :)
Elimde mutlaka bir iş olmalı. 
Asla boş oturmamalıyım bence.

5- Daha sık fotoğraf çeksem...


Liseye giderken yarı profesyonel bir makinem vardı.
Boynumdan asla düşürmezdim.
O yıllara ait o kadar çok fotoğraf var ki elimde. 
Lisedeki arkadaşlarıma attığımda şaşırıp kalıyorlar.
"Sen nerede saklıyorsun bunları" diyorlar.
Hepsi harddiskimin içinde. Yıl yıl, ay ay, gün gün kayıtlı.
O gün bugündür hep sevmişimdir fotoğraf çekmeyi.
Sırf keyif olsun diye evde yeğenlerim için stüdyo hazırlayıp fotoğraflarını çektiğim zamanlar oluyor.





52/2: Evim, yuvam dediğiniz yer hakkında yazın...


Benim için öncelik yeğenlerimin mutluluğu.
Onlar mutlu, huzurluysa bende mutlu ve huzurluyum.
Onların evi bizimde evimiz :)


Ben 7 yaşındayken 4 seneye yakın Almanya'da yaşadım.
Bir sabah kapı çaldı annem kapıyı açtı.
Kapıdan bir ses yükseldi "kızlar kalkın eviniz geldi" diye.
Kardeşimle yataktan fırlayıp kapıya doğru gittik. Gelen annemin arkadaşıydı ve bize kocaman kartondan ev almıştı. O kadar çok sevinmiştik ki kardeşimle. Her şeyimizi evimizin içinde yapar olmuştuk. Sonra bazı sebeplerden dolayı temelli Türkiye'ye dönmemiz gerekiyordu. En büyük üzüntü bizim için o evimizi bırakmaktı.

Karar vermiştim bende yeğenlerim olduğunda onlara kendi ellerimle ev yapacaktım.
İlk deneyimimi üst kat komşumuzun kızlarına yapmıştım.
Vee ikinci evi kendi yeğenlerime yaptım. Ev devasa bir şey oldu. İçine ben, annem, kardeşim, babam, Emre ve Mete olmak üzere bayaa kişi sığdı :) 
Mete'nin mutluluğu gözlerinden okunuyordu.


Ve o da bizim gibi her şeyini evin içinde yapmaya başlamıştı. 
Hastalandığında bile içinde uyuya kaldığını aşağıdaki fotoğrafta göreceksiniz. 






16 Ocak 2018

52/1: Nelere şükrediyorsunuz?


Can dostumun blogunu okurken yeni bir çelinc başlatıldığını gördüm.
Eğer o başladıysa bende başlayabilirim :)
Olur da bitiremeyecek olursam bile denemeye değer diye düşünüyorum :) 


Şükredecek o kadar çok şeyim var ki.
Hangisinden başlanır bilemedim.

En başta sağlıklı olduğum için şükrediyorum.
Annem, babam başımda olduğu için şükrediyorum.
Kardeşim ve dünya tatlısı 2 tane yeğenim olduğu için şükrediyorum.
Sevdiğim bir adam olduğu için şükrediyorum.
Can dostum bacım olduğu için şükrediyorum.

Aslında her saniyemiz için en başta nefes aldığımız için şükrediyorum.



Az şikayet, çok şükür; seni mutIuIuğa götürür. :)


09 Ocak 2018

Bacıların bacısına hediye :)



 Bacıların bacısı, can dostuma en güzel doğum günü hediyesini ben yaptım. 
2012 yılında yaptığım ilk kitabın 2.sinin çıkmasının vakti gelmişti. 
Bunun için hazırlıklara 1.5 ay önce başlamıştım. 
Planlarıma göre doğum gününün ertesi günü elinde olacaktı. 
Fakat kendisi çelinç yaptığı için onu bitirmesini beklemek zorundaydım. 
Geç oldu ama güzel oldu :)







Search