01 Aralık 2017

Hello Winter...


Yaz çocuğu olmama rağmen ben kışıda çok severim.
Hele kar yağdığı zamanları daha bi severim.

Aralık ayına girmemiz ile karın haberi şimdiden geldi.
Haftaya kar yağışları bekleniyormuş.
Bence bir mahsuru yok daha erken bile gelebilir.
Ki gelmeli artık :)



Sende Hoşgeldin Aralık :)


Özledim...






''özledim seni...
ayrılık yüreğimi uyuşturuyor karıncalandırıyor nicedir.
beynimi uyuşturuyor özlemin...''


Can Yücel 

30 Kasım 2017

İlk afiş hazır...


İlk afişimizle karşınızdayız.

Burada en zoru Emre'nin fotoğraflarını çekmek oldu diyebilirim.
Bu tasarımı daha önce bir bebişe yaptığımdan hazırda duruyordu kendileri.
Sadece fotoğraf ekledim ve bilgileri düzenledim.

Sonuç olarak güzel oldu diyebilirim :)

Doğum günü hazırlıkları başlasın...



Emre Paşa'nın doğum günü için hazırlıklara tam gaz devam.
1 yaşa az kaldı. Bizde şimdiden hazırlıklara başlamaya karar verdik. 
Eee ancak yetiştiririz malumunuz.
 Afişiydi, bayrağıydı, hediyelikleri, pastası, böreği çöreği derken geç bile kaldık diyebilirim. 
Normal şartlarda 1 ay önceden başlamamız gerekirdi. Kardeşime kalsa 2 ay önceden başlayacaktık son anda kurtardım. 
Gerçi 1 ay öncesinden konsepti belirlemiştik. Bu işimizi baya kolaylaştırdı. 

Doğum günü pastasınıda ben yaptığım için son 1 hafta kala sırf pasta ile uğraşıyorum. 
Bizim pastamız haricinde ertesi güne teslim etmem gereken birde siparişim var.
Bu sebepten dolayı Aralık ayında baya yoğun günler beni bekliyor.
Olsun ama ben bunlardan keyif alıyorum :)

Bana yardıma gelmek isteyen herkesi beklerim.
Çay kahve kurabiye ikramımdır :)
Yanımda oturup sohbet etmeye bile gelebilirsiniz.


Doğum gününe son 15 gün :)



27 Kasım 2017

Mim: Güne nasıl başlıyorum?


Mimlendim...! :)

Öncelikle mim için She Is The Man (Apple Sodaa)'e teşekkür ediyorum :)


Bakalım ben bir günümü nasıl geçiriyorum...

Güne zorla kolay arasında gidip gelen kavramla başlıyorum.

Alarmın ötmesiyle gözümün birini açıp telefonu susturmam bir oluyor. 
Vee 5 dakikalık uyku için tekrar dalıyorum.
Havanın karanlık olmasından dolayı uyku ve yatak daha ağır bastırsa da 5 dakika sonra mecburiyetten ayaklanıyorum.
Doğru banyoya el-yüz-diş fırçalama faslına geçiyorum.

Daha sonra kıyafetlerimi giyinip kapıya atıyorum kendimi. 
Eğer o gün şanslıysam asansöre binebiliyorum.
Değilsem vay halime. 6.kattan aşağı tabanvay yapmak zorunda kalıyorum. Ki bu benim için uyku sersemliğinden dolayı işkence haline dönüşüyor.
Oturduğum bina 14 katlı. Bi nevi şanslıyım galiba 14.katta da oturuyor olabilirdim :)

Binanın dışına kendimi atınca sabahın o temiz havasını içime çekiyorum. 
Yolumun üstünde okul olduğu için sabah sabah heryer bıcır bıcır öğrencilerle dolu oluyor.
Onların sesi sabahın en güzel sesleri bence.
Ve servise doğru 5-10 adım sonunda ulaşıyorum.
Baya yol yürüdüm değil mi? :D

15 dakika yol yaptıktan sonra arkadaşı alıyoruz. Onu aldıktan 15 dakika sonra ofiste oluyoruz.
Ofiste sabah kahvaltımız hazır oluyor. Oturup kahvaltımı yapıyorum. 
Sonrasında bilgisayarın açma tuşuna basarak maratonu başlatıyorum. Taa akşam 17:30'a kadar.

Buralarda yeni olduğum için mimleyecek kimseyi bulamadım.
Ama isteyen herkes katılabilir. 

Hepinize iyi günler diliyorum...
Sağlıkla kalın...




  



En güzel otoyol bizim evde :)


Mete için otoyol çalışması bitti. 
Oynamaya başladı ama kursağında kaldı yavrumun.
Mete paşa eve gidince otoyol bizde kaldı. Dün gece yatakta aklına gelmiş annesine "annee, anneanneyi ara dedeyi ara teyzeyi ara oyuncağımı alıp gelsinler oynayalım" diye tutturmuş :)

Teyze kuzusu. Can o. 
Onun için her şey yapılır. 
İyi ki varsın kuzum. 

24 Kasım 2017

Öğretmenler Günü Kutlu Olsun...


Boş durmayı sevmediğimi daha önce söylemiştim. 
Yine bir gün can dostum ile boş durmaktan sıkılıp ne yapsak diye düşünüyorduk. Ve pasta yapma kararı aldık. Bundan tam 3 yıl önce butik pasta ve butik kurabiye kursuna gittik. Daha sonra ben pasta kursuna gittik. İkimizde özel sektörlerde çalışıyoruz. Bunun yanında hobi olarak 3 yıldır butik pasta işi yapıyoruz. Ve bunu büyük bir zevkle yaptığımızı söyleyebilirim. 


Ofiste birlikte çalıştığım arkadaşımın annesi ve babası emekli öğretmen. Onlar için yukarıda görmüş olduğunuz pastayı hazırladım. Umarım beğenirler. Afiyetle yesinler. 
Bütün Öğretmenlerimizin Günü Kutlu Olsun...

Ve sizlerde sayfamızı takip etmek isterseniz;
instagram: kucuksuprizlerdukkanii'na bekleriz.

Bol pastalı günleriniz olsun :)

23 Kasım 2017

Boş oturmak bana göre değil...




Boş oturmak bana göre değil. Boş oturduğum zaman sıkılıyorum. Sürekli elimde bir iş olsun istiyorum. En son uğraşım fotoğrafta da gördüğünüz gibi penyeden sepet yapımı. Bence çok zevkli. Bir oturuşta 2 sepet çıkartabiliyorum. Uykum gelmese belki 1-2 tane daha çıkartabilirim. Sepet bittikten sonra kendime başka bir uğraş bulmam lazım. Bunu da düşünüyorum şimdiden. Ama büyük olasılıkla Mete Paşa'ya kartondan otoyol yapacağım. Malzemeleri şimdiden hazır çünkü :) 





21 Kasım 2017

Mutfak benim olsun diğer odalar sizin!


Mutfakta vakit geçirmek benim için vazgeçilmez.
Sürekli mutfakta olsam yemekler, pastalar, börekler, kurabiyeler, kekler yapsam sesim çıkmaz.
Tek şartım yiyecek insan olması. Ben yaptığımın tadına bile binde bir bakarım. Bunun için yaptıklarımı yiyecek insan lazım bana. 

Eskiden yapıp binada konu komşuya dağıtırdım. Ama artık hak etmediklerini düşündüğümden pek bişey yapmıyorum. Misafir gelecekse yada kardeşim isterse giriyorum mutfağa. Girdiğim zamanlarda da mutfaktan çıkasım gelmiyor.

Salon televizyon odası, yatak odası uyuma odası ama mutfak bence çalışma ve huzur odası :)
Bana kocaman bir mutfak versinler. İçinde bütün gerekli malzemeleri bulundursunlar ve beni o mutfağın içinde tek bıraksınlar. O zaman değmeyin keyfime. Gerekirse 1 hafta çıkmam oradan. 

Yaptıklarımın çoğunun fotoğrafını çekip paylaşıyorum. Listemdeki arkadaşlarımın çoğu isyan ediyor. Birazda bize yapsan diye. Ben yapıyorum arkadaş sende zahmet edip gel oturup birlikte yiyelim olmaz mı yani? 

Buyurun efendim sizler içinde bir kaç tane paylaşıyorum. 
Keyifli seyirler. Karnı acıkan canı isteyen olursa hemen tarif verilir:)





Anneanneye tam köstek :)



Küçük Bey yerinde oturmayı sevmeyen bir çocuk.
Daha 11 aylık olmasına rağmen biz Emre Paşayı sağdan soldan çıkartırız.
Bütün çekmeceler, dolaplar hepsini tek tek dökmeye etrafı dağıtmaya bayılır. Ee tabi bizde toplamaktan bıkıyoruz. Hele buzdolabını açıp önünde oturması ayrı tartışılır. Buzdolabımızın buzluğu alt kısımda olduğu için orayı rahatlıkla açabiliyor. Deli çocuk dolabın kapağını açıp önünde oturuyor. Emre'nin orada oturduğunu fark ettiğimizde kardan adam olmasına ramak kalmış oluyor diyebilirim:D 

Mete'de Emre'nin aksine çok uslu bir bebekti. Asla çekmeceleri, dolapları açmaz hiç bir yeri dökmezdi. Tek kötü alışkanlığı çamaşır makinesini çalıştırıp kapatmaktı. Bunun yüzünden annemden poposuna çok terlik yemiştir :) 

Dün işten çıkıp eve gittiğimde evde bir sessizlik vardı. Emre paşa uyuyormuş. Mete'de annesi ve babasıyla alışveriş merkezine gitmiş. Tam ortamın sessizliğinden huzur alıyorken ağlama sesiyle sarsıldım. Emre uyandı eyvah... Yanına gittim nazlı sıpa gelmedi kucağıma kaçtı. Utanıp kafasını deve kuşu gibi iki bacağının arasına sıkıştırdı :) Aldım kucağıma doğru anneannenin yanına. Annem o sıra bulaşık makinesi diziyordu tabii Emre durur mu hemen saldırdı makineye ve anneme köstek olmaya başladı. Bende bu fırsattan istifade ortamdan sessizce uzaklaştım. Mutfaktan sesler kesilmedi tabi. Annem bağırıp duruyordu... Emre yapma, Emre dur, Emreeee, Emreee, Emree.... :)


Emre Paşa İyi Ki Varsın... :)


20 Kasım 2017

O ağlarsa bende ağlarım!


Hafta sonumu büyük paşayla geçirdim.
Gezdik, pasta yaptık, oyunlar oynadık, alışveriş yaptık, birlikte uyuduk...

Mete'ye ayakkabı almak için alışveriş merkezine gittik. Tam ayakkabı mağazasına girmişken kıvranmaya başladı. Annemin "Mete tuvaletin mi var?" diye sormasıyla orada elim ayağım boşaldı diyebilirim :). Çünkü tuvalet bulunduğumuz mağazanın tam zıttı yerdeydi. "Nasıl olacak, yetişir miyiz, altına yapmaz dimi?" diye düşünürken Mete'nin sesiyle kendime geldim. Mete gözüme masum masum bakıyordu ve bir yandan da " Tice bişim va bişim" diyordu. Ve daha fazla vakit kaybetmemek adına kucağıma aldığım gibi maratona başladık. Ben bi yerlerimi yırtıyordum koşarken o ise bunu bir oyun gibi görüp gülüyordu. :) Ve başardık bir damla kaçırmadan tuvalete yetiştik... Zafer bizim :)

Annesinin dün gelmesi ile işler biraz değişecek gibi olsa da teyzeye sığınmaktan vazgeçmedi. Anneden azarı işitince "ticeeeeee" diye boynuma koştu. Hatta bir ara banyoda yakaladı diyebilirim. Kapımda ağladı en son aldım yanıma. Sarıldı boynuma iç çeke çeke ağladı. Bende dayanamayıp onunla ağladım. Oturduk birlikte ağladık paşamla. Onun o tek damla göz yaşını görünce sanki içimden bir parça kopuyor. O hiç ağlamasın ben ağlarım onun yerine.:) 

Çok Seviliyorsun Mete Paşa. :*

17 Kasım 2017

Teyze canları...


Bu görmüş olduğunuz 2 küçük adam benim dünya tatlısı yeğenlerim.

Büyük olan Mete. 
Küçük olan Emre.
İkisi de birbirinden tatlı.
İkisinin de yeri ayrı.
Ama ikisi de benim canım.

Search